31 Temmuz 2011 Pazar

Virtüöz Hagi


http://fizy.com/#s/1m0mhw


Keman hüzünlü alettir derler. Ustasına da virtüöz denirmiş. O yayı eline alırlarmış, nereye, hangi şiddette dokundurduklarına bağlı olarak sesler çıkarmış. Virtüöz duygularını, hırslarını, aşklarını, belki nefretlerini yayıyla aktarırmış kemanına ve ortaya çıkan büyüye sanat denirmiş.

Virtüöz kelimesiyle biz futbolseverler pek de yabancı sayılmayız. "Bir futbol virtüözü..." Gheorghe Hagi'nin durduğu yer, futbolun sanatla birleştiği yerdir. Enstrümanı toptu belki ama onun eserlerinde bazen binlerin izlediği bir konser salonunun elitliğini sezersiniz, bazen de Mecidiyeköy metrosunda çalan abilerin, ablaların amatörlüğünü... 

Dönün, yukarıdaki fotoğrafa bir daha bakın. Hagi'nin yüzünde her şeyi görebilirsiniz ama belki en baskın ifadesi hep tevazudur. Hafif kızarıklığı siz de fark ettiniz, değil mi? Belli ki utanıyor, virtüözlüğünü anlatan bir fotoğrafta olmaktan. Hani şu "göt" deyip utandığı videodaki gibi...

Dönün fotoğrafa bir kez daha... Yayla topun hemen altındaki iki bez parçası zaten çekmişti dikkatinizi değil mi? Bütün bir Gheorghe Hagi hikayesinin en iyi özetinin o fotoğraf olmasının en büyük nedenidir belki; o iki parça kumaş... Bir büyük sanatçının kıymetini en iyi bulduğu yerdir, o iki parça kumaşın birileri için hayat demek olduğu yer... Kim bilir, belki de Şişman Yanko'nun dükkanındaki iki parça bezle aynı kokuyu taşıyorlardır onlar da... 

Dönün fotoğrafa bir kez daha... O bir çift gözde görebildiniz mi vefayı? 9 sene önce sanatını icra etmeyi bıraktığı ülkenin bir ilçesindeki taraftar grubu, bir davet yollayınca atlayıp uçağa gelen, uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından "Eve döndüğümde hiçbir şey uzun değil, yorucu değil..." diyebilen bir adamın gözleridir onlar...

Dönün bir daha fotoğrafa, içiyorsanız bir sigara yakın ya da bir kadehle taçlandırın bu karmakarışık sahneyi... 

Bir kez daha dönün fotoğrafa... Siktir edin gerisini..! Bu satırları, bugünü, yarını... Fotoğrafı iyice kazıyın zihninize... Sonra kapatın gözlerinizi, müziğe kaptırın kendinizi... O fotoğrafı iyi kazıyın belleğinize; 105 senelik bir hikayenin en iyi özetlerinden biridir zira...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder